BÜKREŞ KOMEDİ TİYATROSU

  • Yazan: William Shakespeare
  • Yönetmen: Alexandru DARIE
  • Dekor: Puiu ANTEMIR
  • Kostüm: Maria MIU
  • Müzik: Mihai VARTOSU
  • Işık: Alexandru DARIE

OYUNCULAR

  • Tseus, Oberon, Peter Quince: Serban IONESCU
  • Demetrius, bir Peri: Florin ANTON
  • Lysander, bir peri: Marian RALEA
  • Hippolyta, Titania: Gabriela POPESCU
  • Helena, bir Peri: Magda CATONE
  • Hermia, bir Peri/a Spirit: Florentina MOCANU
  • Puck, Philostrates: Petre NICOLAE
  • Bottom, Pyramus, Egeus: Serban CELLAE
  • Snug, Aslan/ bir Peri: Dumitru CHESA
  • Starveling, Ay Işığı: Candid STOICA
  • Snout, Duvar/ bir Peri: Gheorghe DANILA
  • Flüt/, Thisbe, bir Peri: Mihai BISERICANU
  • Bir peri: Dan TAFURU

“Bir Yaz Dönümü Gecesi Rüyası”: Bükreş’te tiyatrolar seyirciye her yıl en aşağı altı ya da yedi Shakespeare yapımı sunmaktadır. Bunlar çoğunluk öğrencilerin Romence olarak sahneledikleri oyunlardır. Bu Shakespeare tutkusunun nedeni ise Shakespeare’in Romanya’daki dramatik okullarda çok önemli bir yer tutmasıdır. Shakespeare kuşkusuz evrensel bir yazardır ve evrensel mesajlar verir. Düşüncelerini doğrudan doğruya ve açıkça dile getirilmediği Romanya gibi bir ülkede ise onun evrensel mesajları belirli yerel saptamalar ve eleştiriler yapmak için kullanılmıştır. Shakespeare adı altında sunulan dolaylı mesajlar böylece kolayca sansürden geçebilmişlerdir. Alexandru Darie’nin “Bir Yaz Gecesi Rüyası”, yönetmenin deyişiyle “Rüya” prova dönemindeyken Romanya devriminin en gergin anlarını yaşıyordu. Komedi Tiyatrosu’nun sahnelediği “Bir Yaz Gecesi Rüyası” politik açıdan çalkantılı bir dönemde hazırlanır. Son haftalardaki provalar büyük bir gösteriyle aynı zamana denk gelir. Bu gösteri Bükreş’in merkezi yerlerinden biri olan Üniversite Caddesi’nin iki ay boyunca kapatılmasına yol açar: Çoğu gençlerden oluşan göstericiler Romanya’nın baş şehrinin komünist olmayan ilk bölge olduğunu iddia ederler. Bu arada Shakespeare yapıtlarında simgelediği düş dünyasıyla, evrensel ve insancıl tutumuyla sanki baskıya karşı koyanların yanında yer alır: “Bir Yaz Gecesi Rüyası”nın son provaları madencilerin Bükreş’teki ayaklanmalarından birkaç gün önce yapılır. Her ne kadar güncel politik olaylara göndermeler yapsa da Darie’nin şen, yaratıcı, büyülü yapımı belgesel dram olarak nitelendirilemez. Darie metni 1886’da yapılan bir çeviriden uyarlamış. Metni yorumlarken oyuncu sayısını on ikiye indirmiş. Aynı oyuncu bazen iki, bazen üç rolü oynar. Teatral olarak inandırıcı, aynı zamanda metne hakkını veren oyunculuk, öte yandan yaratıcı ışıklandırma teknikleri ve oyunun atmosferini oluşturan kanatlar, sinekler gibi öğeler oyunun özellikleri arasında sayılabilir. Özellikle bellekte kalan sahnelerden biri de Oberon ve Titania’nın mum ışığında aralarında yapaylığı açıkça belli bir ay indirilmişken buluşmalarıdır. Bazı eleştirmenler Darie’nin oyunun dekoru, kostümü ve müziğiyle Peter Brook’un 1970’deki yapımından beri en cezbedici “Bir Yaz Dönümü Rüyası” olduğu kanısındadır. “Bir Yaz Dönümü Rüyası” 1594 yıllarında yazılmış. Bu komedi âşıklar, doğaüstü yaratıklar ve zanaatçıların yer aldığı fantastik bir ortamda geçer. Atina dükü Theseus Amazonlar kraliçesi Hippolyta ile evlenmek üzeredir. Dokumacı ustası Bottom’un önderliğinde birkaç yoksul emekçi, kral ve kraliçenin düğününde oynayacakları trajedinin provalarını yapmak için ormana giderler. Bu arada ormanda dört âşık belirir. Bunlardan ikisi ailelerin ilişkilerine karşı çıkışları üzerine Atina’dan kaçan Hermia ve Lysander, diğerleriyse Hermia’ya âşık olan Demetrius ve Demetrius’u seven Helena’dır. Yine aynı zamanda ormanda periler kralı Oberon ve Titania arasında bir tartışma başlar. Oyunlar, şakalar, büyüler, yanlışlıkla birbirini izler, olaylar karışır ama sonunda her şey çözümlenir, çiftler birbirine kavuşur. Seyircinin özgünlüğüyle tanıdığı otuz bir yaşındaki yönetmen Alexandru Darie “Bir Yaz Gecesi Rüyası”nı Komedi Tiyatrosu’nda Theseus’un konuşmasıyla (Act V, Sahne I) başlatır: “The lunatic, the lover and the poet...” Darie 1990’da Liberty Newspaper’da çıkan yazısında oyunun mekânını yoğun, kocaman ve renkli bir dünyayı içerdiğini söylüyor. Burada yalnızca birbirine paralel üç masa ve bir sürü birbirine paralel kaderler değil aynı zamanda ruhlar, cinler, peri kızları, gölgeler, kolektif alt bilincin kişileştirilmiş durumları yaşanmakta Darie’ye göre. Oberon zekâsıyla kaotik bir dünyayı, Puck ise bilinçsiz istemin kumandasında hareket eden itaatkâr bir dünyayı simgeler. Darie yazısında şöyle der: “Bu yapımda yönlendirme hakkında konuşmaya çalışacağız. Kaderin ellerinde bir kukla olan insan hakkında. Şaşırtıcı imajlarla yüklü canlı bir yapım istiyorum. Bizim Rüya’mız bir masal değil sadece. Bizim Rüya’mız büyüleyici bir sözlük: Modern bir psikoanalitik tedavi. Seyirci içinse oyunun gerçek bir şölen olmasını diliyorum.” Şu anda Komedi Tiyatrosu yıllarca başka ülkelerde çalıştıktan sonra Romanya’ya 1989’da geri dönen Lucian Giurchescu tarafından yönetiliyor. Romanya’daki diğer tiyatrocular gibi Komedi Tiyatrosu da önemli sorunlarla karşı karşıya bulunmakta. Gerçi artık sansür yok ama ekonomik reformlar tiyatroya yeterli olanaklar sağlayamamakta. “Bir Yaz Gecesi Rüyası”nın seyirci için hem Shakespeare’in evrenselliğini, hem de farklı bir kültürün alımlanmasını sunan bir şölene dönüşmesi yönetmenin olduğu kadar bizim de dileğimiz. Ülker SAYIN

• Bir Kan Sorunu: Tiyatro her zaman bir kan sorunu olmuştur. Karanlıktan, korkularımızdan kaçamayız. Bazen de çok fazla mutluluğa dayanmamız olanaksızdır. Ve işte orada tiyatro bize yardıma hazırdır. Dayanmamız için destek vermeye, yaşamla düşü birleştirmeye yardımcı olmaya. Üniversite Meydanı Direnişi, 1989 Aralık ayından sonraki ikinci gerçek Komünizm karşıtı ayaklanmaydı. Yaralanan ve ölen yüzlerce insan, özellikle gençler ve bilhassa öğrencilerden dolayı, o dönemde Üniversite Meydanı’na II. Tien-An-Men Meydanı adı verilmişti. Ve kendine özgü ideolojisi ve biçimiyle bu Direniş, Devrimimizi çelik gibi sertleştiren Komünist Güç’e karşı tepki olarak 1990 Şubat’ında doğdu. Bugün hala mücadeleyi sürdürdüğümüz bu kişiler kendilerine “İyi Kalpli Sol” kanat, “İnsancıl Yüzü” yeni komünistler diyorlardı. Hayal kırıklığına uğramış binlerce insan, özellikle gençler ve bilhassa öğrenciler düzenbazlığa ve manipülasyona, kendilerine yalan söyleyen bir rejime, kırılmış ümitlere karşı gösteri düzenliyorlardı. Hepimiz, her gün, provalar arasında oradaydık, haykırıyorduk. Aslında “Bir Yaz Gecesi Rüyası” da bu hava içinde düşler ve gerçek, Shakespeare ve Tien-An-Men arasındaki sürekli bir etkileşim ve değişimden doğdu. Oyun’dan Meydan’a bir umut aşısı iletilirken, Meydan’dan Oyun’a bir anlam ve güç katkısı sağlanmıştı. İşte bu nedenle, bu yapım manipülasyon, insanın kaderin elinde bir kukla oluşuyla ilgilidir. Bu nedenledir ki oyuncular, tasarımcılar, yönetmen ve hatta ekip görevlileri bu denli bağımsızdırlar. Çünkü bu bir kan sorunudur.
Alex DARIE
Şubat 1992

Yukarı