Koreografi & yönetmen:
Wim Vandekeybus

Vandekeybus, TrapTown’un yaratım sürecini anlatıyor:

Wim Vandekeybus (1963) topluluğu Ultima Vez ile otuz yılı aşkın bir süredir Belçika’nın en önde gelen koreograflarından biri olmuştur. Kendisi ayrıca film yapımcısı ve fotoğrafçıdır. Bessy Ödülü kazanan What the Body Does Not Remember adlı eseriyle 1987’de yaptığı çıkıştan bu yana çalışmalarında disiplinlerin ayrı tutulması söz konusu olmamıştır. Bir yapımında son derece müzikal bir performans tercih edebilir (nieuwZwart ya da Speak low if you speak love…) ya da erkek bir performans sanatçısını arkasında video projeksiyonu ile tek başına sahneye çıkarabilir (Monkey Sandwich). Bir sonrakinde klasik, mitolojik bir eser sunabilir ya da son derece teatral bir performans yaratabilir (booty Looting ya da Talk to the Demon).

Dansçılar, oyuncular, müzisyenler ve çeşitli disiplinlerden gelen diğer sanatçılarla gerçekleştirilen işbirlikleri Ultima Vez yaratımlarının disiplinler arası karakterine uluslararası bir nitelik kazandırır. Peter Vermeersch, Thierry De Mey, David Byrne, Marc Aralarında Ribot, Eavesdropper, David Eugene Edwards, Daan, Arno, Charo Calvo, Mauro Pawlowski, Roland Van Campenhout, Trixie Whitley, Elko Blijweert gibi müzisyenlerin de bulunduğu pek çok sanatçı Vandekeybus için film müzikleri ve ses manzaraları yarattı.

Peter Verhelst dört yapımın metinleri kaleme aldı (Scratching the Inner Fields, Blush, Sonic Boom, nieuwZwart), Jan Decorte’nin Oedipus yorumu Vandekeybus’un gerçekleştirdiği üç uyarlamaya esin kaynağı oldu, ve yazar Bart Meuleman Mockumentary of Contemporary Saviour adlı yapımın yaratımına katıldı.

Vandekeybus’un başrollerinde Jerry Killick, Natalie Broods ve çocukların oynadığı aile bağları, ihanet ve aşk üçgenleri üzerine dramatik bir öykü olan ilk uzun metrajlı filmi Galloping Mind 2015’te gösterime girdi.

Vandekeybus Aralık 2012’de kültür ve sanata olağanüstü katkılarından ötürü Doğu Flamanya vilayeti Keizer Karel Ödülü’ne layık bulundu. Bir yıl sonra Vandekeybus ve Ultima Vez çağdaş Avrupa dansına önemli katkılarından, disiplinler arası çalışmalarından, toplumsal ve kültürel sadakatlerinden ötürü Evens Sanat Ödülleri’nde onurlandırıldı.

Zengin uluslararası kariyeri boyunca Brüksel her zaman Vandekeybus’un merkez üssü oldu. Ultima Vez 2012’den bu yana çalışmalarına Molenbeek’te bulunan kendi stüdyosunda devam ediyor. Bulundukları muhitle etkileşimlerinden ve orada kendine bir yer bulan yeni kuşaklar arasından Seppe Baeyens ve Yassin Mrabtifi gibi dansçılar ve koreograflar dans sahnesine çıktı.

Metin:
Pieter De Buysser

Pieter De Buysser, Platon’un mağarasının ya da Schrödinger’in kedisinin size neden ilgilendirebileceğini bilen Belçikalı güleç bir düşünür, film yönetmeni, tiyatro yapımcısı ve yazardır. Felsefe eğitimini Antwerp ve Paris’te tamamlayan, Brüksel’de çalışmakta olan De Buysser, eserleri başka dillere çevrilmiş bir yazar ve kendi oyunlarını farklı dillerde sahneleyen bir performansçı olarak dünyayı dolaşır. Oyunları arasında An Anthology of Optimism, Book Burning, Landschap met Springwegen, The After Party, Het Puntje van de Tong ve aynı ismi taşıyan ilk romanından uyarlanan De Keisnijders bulunur. Tiyatro yapımcısı Thomas Bellinck ile ROBIN yapım kolektifini kurdu. Pek az kişi Debuyss gibi dünyayı ve insanlığı gibi böylesine özgün bir bakışla ve coşkun bir ruhla görür. Wim Vandekeybus’la birlikte TrapTown’ın kurgusal evrenini yarattı.

Sahne Tasarımı:
Gijs Van Vaerenbergh

Gijs Van Vaerenbergh, TrapTown’un yaratım sürecini anlatıyor:

Gijs Van Vaerenbergh, Pieterjan Gijs (1983) ve Arnout Van Vaerenbergh’den (1983) oluşan sanatçı ikilisinin birleşik adı. İkisi de Leuvenli olan ikili en çok Borgloon’daki şeffaf kiliseyle tanınmakla birlikte çalışma hayatlarında zengin bir şaşırtıcı heykel ve mekana özgü enstalasyon geçmişi de bulunuyor. Binalarda, ve arazide manzaraya yaptıkları işlevleri kadar özgün nitelikleriyle de değerli olan müdahaleler gündelik yaşantıya sanat aşılıyor. İkili Wim Vandekeybus’u Genk’te C-Mine için yarattıkları muazzam bir çelik konstrüksiyon labirent olan Labyrint adlı çalışmaları ile etkiledi. TrapTown’nun manzarası üzerindeki etkilerinin büyüleyici olması kaçınılmaz.

Müzik:
Trixie Whitley

Trixie Whitley, Traptown’un yaratım sürecini anlatıyor:

Trixie Whitley profesyonel bir siren. Kadife sesli, Ghent/Amerikalı multi-enstrümentalist sanatçı her zaman müzikle dolu oldu. Merhum Chris Whitley’in kızı 11 yaşında çalmaya başladı. İlk albümünü 17 yaşında çıkardı ve U2, Brian Eno ve Peter Gabriel gibi sanatçıların da yapımcılığını üstlenen Daniel Lanois’le çalışmaya başladı. Atlantik’in iki kıyısı arasında gidip gelen Whitley gitarını ve yeni şarkılarının taslaklarının bulunduğu defterini yanından hiç ayırmadı. Halen New York’ta Fourth Corner (2013) ve Porta Bohemica (2015) adlı solo albümlerini izleyen çalışmasının son dokunuşlarını yapıyor. Festival sahneleri ve stüdyo arasındaki yolculukları sırasında, TrapTown için özel olarak bestelediği müzikle tiyatroda mola veriyor.

Phoenician Drive, TrapTown’un yaratım sürecini anlatıyor:

Phoenician Drive’ın antik çağlar kokan bir ismi var, Şilili perküsyoncu Diego Moscoso çevresinde kurulan altı kişilik Brükselli topluluğun yarattığı hareketli müzik kolaylıkla efsanevi boyutlar kazanabiliyor. Moscoso çağdaş rock müziği sahnesinden çok çeşitli çalgıcıları bir araya getirdi. Akdeniz’in her köşesinden gelen etkileri eklektik bir girdapta harmanlayan Phoenician Drive, geçen yıl çıkan Two Coins adlı EP’yi takip eden ilk albümlerini Ekim’de Brüksel’deki Beursschouwburg’da yayımlanacak. Phoenician Drive ve Trixie Whitley TrapTown’un müzikleri için hem yeni malzemeleri hem de eski besteleri kullanarak birlikte çalıştılar.

Film:
Jerry Killick

İngiliz oyuncu ve dansçı Jerry Killick, Forced Entertainment tiyatro kolektifindeki katkılarıyla tanınıyor. 2010’dan bu yana düzenli olarak Wim Vandekeybus’la çalışıyor. Birlikte ürettikleri ilk film olan Monkey Sandwich Venedik Uluslararası Film Festivali’nin seçkisine alınarak ödüllendirildi. Jerry bunun yanı sıra Wim Vandekeybus’un ilk filmi olan Galloping Mind’da rol aldı. Booty looting ve Talk to the Demon yapımlarında Ultima Vez’le birlikte sahne aldı. Mockumentary of A Contemporary Saviour’ın yaratımına yardımcı oldu. TrapTown’da baba ve vali rollerini üstleniyor, ve canlı performansın parçası olan filmde de görünüyor.

Yukarı